Bir salatanın vazgeçilmez iki yakın arkadaşı vardır. Limon ve sirke... Türkiyede çoğunluk salatada limonu ararken, sirke severlerin sayısı da azımsanmayacak derecede önemli bir miktardadır. Reflu gibi mide rahatsızlıkları olan kişiler ise genelde salatada sirke tercih etmektedir. Çünkü sirke midedeki asidi bastırmada büyük rol oynar. Günümüz gastronomi dünyasında sirke denince akla ilk gelen isimlerden birisi İtalyadır. İtalyanlar zeytinyağı kültürleri ile ünlü olmalarının yanında, balsamik sirkeleri ile de oldukça ünlüdürler. Balsamik bu bağlamda, zeytinyağının en iyi arkadaşlarından birisidir. Üretiminde detaycılık önemlidir ve şarap gibi özen gösterilerek üretilerek dinlendirilir. Uygun koşullarda dinlendirilen balsamik sirkenin, kalitesi de yüksek olmaktadır. Doğru dinlendirilmiş balsamik sirke, her türden yemekte yoğun tadını hissetirmektedir. Balsamik adı, Latince kelime "balsam"dan gelir ve 1000 yılı aşkın bir süredir üretimi yapılmaktadır. 40 yıl öncesine kadar balsamik adı pek duyulmuş bir sirke değildi. Bunun nedeni, üretimi yapan ailelerin ilk zamanlarda ekonomik sıkıntıları olmadığından, üretime odaklanmamış olmalarıdır. Balsamik yapımında üzüm seçimi çok büyük önem taşımaktadır. Sofra şarabı üretiminde olduğu gibi, balsamik için de aynı şekilde kaliteli, beyaz ve şeker oranı yüksek üzümler kullanılır. Bu üzüm türleri İtalya, Fransa ve Avustralya'da yaygın olarak yetiştirilmektedir. Sirke üretilirken, beyaz üzüm suları fermante olmaya başladığı sırada kaynatılır ve aynı şarapta olduğu gibi fıçılara konularak yıllanmaya bırakılır. Fıçıda bekleyen şirkede %10'a yakın bir azalma görülür. Orjinal balsamık şirkenin tadı tatlı, rengi ise koyudur. Balsamik sirkenin genelde kullanım alanları; zeytinyağı ile etlerin marinasyonunda, salatalarda sos yapımında veya tek olarak, peynire eşlik etmesi için ya da zeytinyağı ile birkaç baharat kullanılarak sofralarda başlangıç şeklinde sunulur. Bunun dışında ızgara meyve ve sebzelere damlatılan balsamik sirke güçlendirici bir aroma katar. Balsamiğin tadı pişirilen yiyeceklere göre değişeceği için, risotto ve makarnalar için genelde daha az yıllandırılmış şirkeler tercih edilir.